O, dokuz yardın tamamını satın aldı.
- He bought the whole nine yards.
Devriye arabaları alanının tamamını kapsamaktadır.
- The patrol cars cover the whole of the area.
Tom bütün gününü yatakta okuyarak geçirdi.
- Tom spent the whole day reading in bed.
Karam, bütün okuldaki en iyi öğrencidir.
- Karam is the best student in the whole school.