superior, excellent, outstanding, exceptional

listen to the pronunciation of superior, excellent, outstanding, exceptional
الإنجليزية - التركية

تعريف superior, excellent, outstanding, exceptional في الإنجليزية التركية القاموس.

super
{s} süper

Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır. - The thing you have to know about Batman is, he's a superhero.

Marketler ve süpermarketler, 2009'dan beri ilaç satabiliyorlar. - Convenience stores and supermarkets can sell medicine since 2009.

super
{s} aşırı

Aşırıiletkenlik fiziksel bir özelliktir. - Superconductivity is a physical property.

Tom aşırı etkilenmişti. - Tom was super impressed.

super
dehşet
super
figüranlık yapmak
super
âlâ derecede olan şey
super
{s} üstün

ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır. - ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.

Bu ürünler onlarınkinden daha üstün. - These products are superior to theirs.

super
fevkinde
super
müthiş
super
{i} kaliteli şey
super
âlâ derece
super
(Diş Hekimliği) 1. Üzerinde. 2. Aşırı anlamında önek
super
{s} fazlasıyla, aşırı derecede: super secrecy aşırı gizlilik. i., k.dili
super
kuvvet
super
{i} birici sınıf mal
super
fazla

Filipinler o yıl yirmiden fazla süper tayfun yaşadı. - The Philippines experienced more than twenty super typhoons that year.

super
{i} bina sorumlusu [amer.]
super
üstünde
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} super
superior, excellent, outstanding, exceptional
المفضلات