stoppage

الإنجليزية - التركية

تعريف stoppage في الإنجليزية التركية القاموس.: {i} işi durdurma; durma; tıkama; stopaj; durdurma; (Askeri) TUTUKLUK: Ateş eden bir silahın, silah veya cephanedeki bir kusur sonucu, kendiliğinden durması. Buna "jam" da denir; {i} (maaştan yapılan) kesinti; {i} alıkoyma; {i} peklik; {i} tıkanıklık; maaşa haciz koyma; {i} kesme; {i} tıkanma; {i} kesinti; {i} (grev yüzünden meydana gelen) kesinti, işlerin durması; grev; {i} kabız; {i} tatil; tıkanma/durdurma/durma; grev
stoppage in transitu: takip hakkı
stoppage of: i durdurma
stoppage time: stopaj zamanı
stoppage at source: stopaj, vergilerin kaynağında kesilmesi
stoppage of: -i durdurma
stoppage of pay: (Askeri) MAAŞIN KESİLMESİ: Kanunla tayin edilen hallerde, bir şahsın maaş veya ücretinden bir kısmının veya tamamının kesilmesi
stoppage of the doffer by hand: (Tekstil) alıcının ( penyörün ) el ile durdurulması
stoppage of the dopper by hand: (Tekstil) alıcının ( penyörün el ile ) durdurulması
authorized stoppage: (Askeri) para kesintisi
trade stoppage: ticaret stopajı
work stoppage: stopaj
authorized stoppage: (Askeri) PARA KESİNTİSİ: Kara Ordusu Yönetmelikleri hükümlerine veya diğer usul ve prensiplere dayanılarak, bir askerin maaşından bir miktar paranın düşülmesi. Maaştan para kesintisi; askeri mahkeme para, cezalarını, kara ordusuna veya kara ordusunun toplamakla mükellef olduğu borçlara karşılık olarak, yada ödemeli tahsis ve sigorta primleri vesaireyi ödemek maksatlarıyla yapılır
automatic stoppage of the doffer: (Tekstil) alıcının ( penyörün ) otomatik olarak durdurulması

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف stoppage في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.: A pause or halt of some activity; Something that forms an obstacle to continued activity, a blockage; {n} the state of being stopped, delay, stop; When there is a stoppage, people stop working because of a disagreement with their employers. Mineworkers in the Ukraine have voted for a one-day stoppage next month. = strike; {i} act of stopping, halt; something which causes a secession of movement, obstruction, blockage; In football and some other sports, when there is a stoppage, the game stops for a short time, for example because a player is injured. The referee may add some extra time at the end of the game because of this; the state of inactivity following an interruption; "the negotiations were in arrest"; "held them in check"; "during the halt he got some lunch"; "the momentary stay enabled him to escape the blow"; "he spent the entire stop in his seat"; The act of stopping, or arresting progress, motion, or action; also, the state of being stopped; as, the stoppage of the circulation of the blood; the stoppage of commerce; an obstruction in a pipe or tube; "we had to call a plumber to clear out the blockage in the drainpipe"; the act of stopping something; "the third baseman made some remarkable stops"; "his stoppage of the flow resulted in a flood"
stoppage time: The same as injury time
stoppages: plural of stoppage
work stoppage: A cessation of work by a group of employees as a means of protest