İçeri girmek için nereden bir bilet alabilirsin?
- Where can you buy a ticket to get in?
İçeri girmek için ne kadar para ödemek zorundayız?
- How much do we have to pay to get in?
Tom başını belaya sokmak istemiyor.
- Tom doesn't want to get into trouble.
Tom başını belaya sokmak istemiyor.
- Tom doesn't want to get in trouble.
İçeri gir ve kapılarını kilitle! Pencerelerini kapat! Sisin içinde bir şey var!
- Get inside and lock your doors! Close your windows! There is something in the fog!
Varır varmaz seninle temas kuracağım.
- I'll get in touch with you as soon as I arrive.
JR Chuo Line'a binersin.
- You get on the JR Chuo Line.
Bir sonraki otobüse bineceğim.
- I'm going to get on the next bus.
İçeriye girmek için başka bir yol bulmak zorundayız.
- We've got to find another way to get in.
Gelecekte gazetecilik işine girmek istiyorum.
- I'd like to get into journalism in the future.
Birinin kapıyı çaldığını duyduğumda banyoya girmek üzereydim.
- I was about to get in the bath when I heard someone knocking on the door.