sobriety of character or demeanor

listen to the pronunciation of sobriety of character or demeanor
الإنجليزية - التركية

تعريف sobriety of character or demeanor في الإنجليزية التركية القاموس.

gravity
yerçekimi

Newton yerçekimi yasasını kanıtlamıştır. - Newton established the law of gravity.

Bize Newton'un yerçekimi kanununu keşfettiği öğretildi. - We were taught that Newton discovered the law of gravity.

gravity
{i} çekim

İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır. - The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass.

Mars'ın yer çekimi Dünya'nın yer çekiminin %38'idir. - Mars's gravity is 38% of Earth's gravity.

gravity
(Fizik) kütleçekim
gravity
{i} ağırbaşlılık
gravity
(Fizik,Teknik) yerçekim kuvveti
gravity
büyüklük
gravity
yerçekim

Yerçekimi her şeyi dünyaya düşürür. - Gravity brings everything down to Earth.

Bu son derece bir yerçekimi sorunudur. - This is a matter of the utmost gravity.

gravity
ciddiyet

Tom durumun ciddiyetinin farkında değildi. - Tom wasn't aware of the gravity of the situation.

gravity
{i} peslik
gravity
{i} önem
gravity
gravity cell içinde elektrik cereyanı hasıl olan cam veya porselengravity rail road yerçekimi gücüyle işleyen demir
gravity
{i} ciddilik
gravity
{i} ağırlık

Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner. - The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.

gravity
i., fiz
gravity
(Tıp) Cazibe, çekim, yer çekimi
gravity
ciddiyet, vahamet
gravity
gravite;yerçekimi
الإنجليزية - الإنجليزية
gravity
sobriety of character or demeanor

    الواصلة

    so·bri·e·ty of char·ac·ter or de·mean·or

    التركية النطق

    sıbrayıti ıv kerîktır ır dîminır

    النطق

    /səˈbrīətē əv ˈkerəktər ər dəˈmēnər/ /səˈbraɪətiː əv ˈkɛrɪktɜr ɜr dɪˈmiːnɜr/
المفضلات