التركية - الإنجليزية
تعريف siyahlar في التركية الإنجليزية القاموس.
- the blacks
- siyah
- {i} black
She was dressed all in black.
-O tümüyle siyah giyindi.
She has two cats. One is white and one is black.
-Onun iki kedisi var biri beyaz biri siyah.
- siyahlar giymiş
- black coated
- siyah
- ivory-black
- siyah
- colored
- siyah
- coloured
He has a habit of looking down on coloured people.
-Onun siyahi insanlara tepeden bakma alışkanlığı vardı.
- siyah
- ebon
- siyah
- ebony
- siyah
- in black
- siyah
- a black
- siyah
- black; dark; black; negro, black
- siyah
- sooty
- siyah
- ivory black
- siyah
- nigr
- siyah
- (a) Black, Black person
- siyah
- slang opium
- siyah
- print. boldface (letter)
- siyah
- sable
- siyah
- nigrescent
- siyah
- swarthy
- siyah
- blackamoor
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف siyahlar في التركية التركية القاموس.
- SİYAH
- (Osmanlı Dönemi) Zenci
- SİYAH
- (Osmanlı Dönemi) f. Kara, esved
- siyah
- Kara
- siyah
- Başka harflerden daha koyu görünen harf türü
- siyah
- Kara (II): "İri siyah gözlerini kalın kaşlarıyla beraber kaldırdı."- Ö. Seyfettin
- siyah
- Koyu renkte olan
- siyah
- Baskıda başka harflerden daha koyu görünen harf türü