si̇yah

listen to the pronunciation of si̇yah
التركية - الإنجليزية

تعريف si̇yah في التركية الإنجليزية القاموس.

siyah
black

She was dressed all in black. - O tümüyle siyah giyindi.

She has two cats. One is white and one is black. - Onun iki kedisi var biri beyaz biri siyah.

siyah
ivory-black
siyah
colored
siyah
coloured

He has a habit of looking down on coloured people. - Onun siyahi insanlara tepeden bakma alışkanlığı vardı.

siyah
black; dark; black; negro, black
siyah
sooty
siyah
ivory black
siyah
nigr
siyah
(a) Black, Black person
siyah
slang opium
siyah
print. boldface (letter)
siyah
sable
siyah cisim
black body
siyah (harf)
(Bilgisayar) boldfaced
siyah (harf)
(Bilgisayar) bold
siyah akasma
(Botanik, Bitkibilim) tamus communis
siyah ayı
(Hayvan Bilim, Zooloji) black bear
siyah ağaçkakan
(Hayvan Bilim, Zooloji) dryocopus martius
siyah beyaz
black-and-white
siyah beyaz
(Bilgisayar) black white
siyah beyaz
(Bilgisayar) b w
siyah bira
(Gıda) dark beer
siyah buz
(Meteoroloji) black ice
siyah cisim
(Kimya) black-body
siyah frenküzümü
(Botanik, Bitkibilim) ribes nigrum
siyah frenküzümü
(Botanik, Bitkibilim) black currant
siyah gelgit
(Çevre) black tide
siyah harfler
(Bilgisayar) boldface
siyah havyar
(Gıda) black caviar
siyah inci
black pearl
siyah kadın
black woman
siyah kahve sütsüz
(Gıda) black coffee
siyah kar
(Çevre) black snow
siyah kutu
(Havacılık) black box
siyah kuşüzümü
(Botanik, Bitkibilim) black currant
siyah kütle
(Meteoroloji) black body
siyah leylek
black stork
siyah likör
(Matbaacılık, Basımcılık) black liquor
siyah madde
(Pisikoloji, Ruhbilim) substantia nigra
siyah müslümanlar
black muslims
siyah nokta cilt
blackhead
siyah ok
(Bilgisayar) black arrow
siyah ref
(Bilgisayar) black ref
siyah saç
(Kimya) black plate
siyah seviyesi
(Teknik,Televizyon) black level
siyah su
(Çevre) black water
siyah turp
(Botanik, Bitkibilim) horseradish
siyah turp
(Gıda) black radish
siyah ve beyaz
(Bilgisayar) black white
siyah ve beyaz
(Bilgisayar) black and white
siyah yağ
(Çevre) black oil
siyah yağmur
(Çevre) black rain
siyah zemin
(Bilgisayar) refined
siyah zeytin
(Gıda) black olives
siyah zeytin
(Gıda) black olive
siyah örgü
(Bilgisayar) black thatch
siyah üstüne beyaz
(Bilgisayar) white on black
siyah üzüm
(Gıda) red grapes
siyah üzüm
(Gıda) concorde grapes
siyah-beyaz
monochrome
siyah-beyaz
(Telekom) panchromatic
siyah-beyaz
(Bilgisayar) black-and-white
siyah-beyaz ekran
monochrome display
siyah-beyaz film
(Televizyon) black-and-white film
siyah ben
I'm black
siyah fasulye
Caraotas negras
siyah-beyaz
black-white
siyah acayip kukla
golliwog
siyah albatros
Quaker
siyah albatros
quaker bird
siyah altı
infrablack
siyah arsenik
(Kimya) black arsenic
siyah ağaçkakan
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ağaçkakangiller) black woodpecker
siyah baskı
blackface
siyah beyaz
1. black-and-white (film, photograph). 2. black-and-white film/photograph
siyah beyaz
black and white
siyah beyaz -beyaz
(Bilgisayar) b w white
siyah beyaz basılmış
in cold print
siyah beyaz benekli
piebald
siyah beyaz film
(Televizyon) black and white film
siyah beyaz film rica ediyorum
I would like a black and white film
siyah beyaz inek
(Hayvan Bilim, Zooloji) holstein
siyah beyaz resim
black and white
siyah beyaz yazdır
(Bilgisayar) print in black and white
siyah beyaz çizim
(Bilgisayar) bw drawing
siyah bir şey arıyorum
I'm looking for something in black
siyah bira
bock beer
siyah bira
bock
siyah bira
stout
siyah boru
black pipe
siyah boya
black
siyah boya
sepia
siyah cila
berlin black
siyah cüppe
Geneva gown
siyah demir
(Madencilik) black iron
siyah doruğu
peak black
siyah duman
(Çevre) black smoke
siyah düzeyi
black level
siyah edebiyatı
black literature
siyah egzoz dumanı
(Çevre) black exhaust smoke
siyah ekran
black screen
siyah elmas
(Madencilik,Teknik) carbonado
siyah elmas
bort
siyah elmas
black diamond
siyah engerek
(Hayvan Bilim, Zooloji) vipera kaznakovi
siyah erkek keklik
blackcock
siyah fener
dark lantern
siyah fosfor
(Kimya) black phosphorus
siyah giysi
black
siyah göz
black eye

I'm the one who gave Tom that black eye. - Tom'a o siyah gözü veren kişi benim.

Tom said nothing about Mary's black eye. - Tom Mary'nin siyah göz hakkında hiçbir şey söylemedi.

siyah gücü
black power
siyah harf
boldface
siyah harflerle yazılmış
bold face
siyah hat
ground profile
siyah ingilizcesi
black english
siyah işlemci
(Askeri) black processor
siyah kahve
black coffee
siyah kaliteli çay
pekoe
siyah kanatlı bataklık kırlangıcı
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: bataklık kırlangıçgiller) black-winged pratincole
siyah kartuş boş
(Bilgisayar) black cartridge empty
siyah keklik
black cock
siyah keklik
blackcock
siyah keklik
black game
siyah kot
ground elevation
siyah kurşun
black lead
siyah kuş üzümü
black current
siyah kuşak
black belt
siyah kuşüzümü
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: Grossulariaceae) [syn.: siyah kuşüzümü, siyah frenküzümü] black currant
siyah kınkanat
(Hayvan Bilim, Zooloji) red checkered beetle
siyah laka
black japan
siyah lori
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: papağangiller) black lori
siyah magnezya
(Kimya) black magnesia
siyah makasgaga
(Hayvan Bilim, Zooloji) black skimmer
siyah makasgaga
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: makasgagalar) skimmer, black skimmer
siyah mantar
morel
siyah maske
blackface
siyah metin
(Bilgisayar) black text
siyah mürekkepli
inky black
siyah mürver ağacı
(Botanik, Bitkibilim) black elder
siyah nokta
(cilt) blackhead
siyah nokta
black spot
siyah noktalı beyaz bilardo topu
spot ball
siyah papyon
black tie
siyah pars
black leopard
siyah renk korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) melanophobia
siyah renk verme
ebonizing
siyah renk vermek
ebonise
siyah renkli bir köpek
chow
siyah sabun
(Kimya) black soap
siyah sac
(Çevre,Teknik) black sheet
siyah sert kauçuk
ebonite
siyah sis
(Meteoroloji) black fog
siyah somun
black nut
siyah sırtlı
black backed
siyah sığır
black cattle
siyah takım elbiseli
black suited
siyah tepe
black peak
siyah tereyağı
(Gıda) black butter
siyah tiyatrosu
black theater
siyah toprak
(Jeoloji) chernozem
siyah toz boya
lampblack
siyah turmalin
(Eğitim,Teknik) schorl
siyah ve gri
(Bilgisayar) black and gray
siyah ve renkli
(Bilgisayar) black and color
siyah yaprakbiti
black aphid
siyah yağlar
black oils
siyah zemin iadesi
(Bilgisayar) refined refund
siyah çikolata
black chocolate
siyah çürüklük
botryosphaeria obtusa
siyah ışık kaynağı
black light source
siyah-beyaz alıcı
monochrome receiver
siyah-beyaz yayın
monochrome transmission
siyah/fotoğraf
(Bilgisayar) black/photo
siyah/renkli
(Bilgisayar) black/color
deride oluşan siyah nokta
blackhead
foto siyah
(Bilgisayar) photo black
mavi ve siyah
(Bilgisayar) blue and black
salt siyah
(Bilgisayar) black only
siyah
ebon
siyah
ebony
karayağız, siyah adam
Karayagiz black man
koyu gri ve siyah arası renk
between dark gray and black colors
mürekkep balığından alınan koyu siyah boya
squid taken from the deep black paint
siyah
in black
siyah
a black
siyahlar
the blacks
KIRMIZI/SİYAH yalıtıcısı
(Askeri) RED/BLACK isolator
fildişi külünden siyah boya
ivory black
judo siyah kuşak
black belt
kahverengi ve siyah desenli kedi
tortoiseshell cat
siyah
nigrescent
siyah
swarthy
siyah
blackamoor
taze siyah havyar
(Gıda) fresh caviar
usta siyah kuşak
(Ticaret) master black belt
volkanik siyah taş
trap
windows siyah
(Bilgisayar) windows black
yanık kemiklerden yapılan siyah boya
boneblack
yüze takılan siyah tül
patch
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Zenci
(Osmanlı Dönemi) f. Kara, esved
siyah
Kara
siyah
Başka harflerden daha koyu görünen harf türü
siyah
Kara (II): "İri siyah gözlerini kalın kaşlarıyla beraber kaldırdı."- Ö. Seyfettin
siyah
Koyu renkte olan
siyah
Baskıda başka harflerden daha koyu görünen harf türü
siyah ayaklı dağ gelinciği
(Ticaret) Sansargiller ailesinden memeli hayvan türü
siyah beyaz
Yalnız siyah çizgilerle kâğıdın beyazlığından oluşan resim veya bu iki rengi verecek gibi hazırlanmış klişe tekniği
siyah beyaz
Tek renk temeline dayanan, siyahtan beyaza kadar çeşitli yoğunluk derecelerini gösteren film
siyah ırk
Orta Asya, Afrika'da yaşayan, teninin rengi siyah olan insan ırkı
kuzguni siyah
Çok koyu, kara renkli
si̇yah
المفضلات