Kağıtları masadan kaldırdı.
 - She removed the papers from the desk.
Eski mobilyayı kaldırdık.
 - We removed the old furniture.
Leyla'nın cesedi kaldırıldı.
 - Layla's body was removed.
İşaret hemen kaldırıldı.
 - The sign was immediately removed.
Onlar uzaklaştırılmalı.
 - They must be removed.
Yaralı, olay yerinden uzaklaştırıldı.
 - The injured were removed from the scene.