التركية - الإنجليزية
تعريف sebeb في التركية الإنجليزية القاموس.
- reason
The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
-Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
Tom would like to know the reason.
-Tom sebebini bilmek istiyor.
- cause
He fully realizes that he was the cause of the accident.
-Kazanın sebebi olduğunun tamamen farkındadır.
If you want to know why, it's because I caused five car accidents this year.
-Sebebini bilmek istiyorsan, bu yıl beş araba kazasına neden olduğum içindir.
- sebeb olmak
- Cause
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف sebeb في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Edb: Harekeli bir harf ile sâkin bir harften veya iki harekeli harften meydana gelen parça. Bak: Esbab, Esbabperest
- (Osmanlı Dönemi) Alâka
- (Osmanlı Dönemi) Vâsıta. Âlet
- (Osmanlı Dönemi) Bahane
- (Osmanlı Dönemi) VECH
- (Osmanlı Dönemi) MUTAVASSIT