الإنجليزية - التركية
تعريف same as stick في الإنجليزية التركية القاموس.
- nail
- çakmak
- nail
- çivi
Çivi onun ceketini yırttı.
-The nail tore his jacket.
Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti.
-Tom went to the hardware store to buy another hammer and some nails.
- nail
- sıkı sıkı bağlamak
- nail
- nail brush tırnak fırçası
- nail
- toynak
- nail
- (Argo) yalanını yakalamak
- nail
- {f} yakalamak
- nail
- {f} çivile
Onlar çivileri söktü.
-They pulled out the nails.
Kutu çivilenerek kapatıldı.
-The box was nailed shut.
- nail
- kıskaç
- nail
- (to/on ile) çivilemek
- nail
- 7 santimetrelik kumaş ölçü birimi
- nail
- nail file tırnak törpüsü
- nail
- tutturmak
- nail
- {f} mıhlamak
- nail
- {i} çivi, mıh
- nail
- yakala
Onları nerede yakaladın?
-Where did you nail them?
Sanırım onu yakaladın.
-I think you nailed it.
- nail
- {f} meydana çıkarmak
- nail
- {f} sıkı sıkı bağlamak, kavramak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف same as stick في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- nail
same as stick
التركية النطق
seym äz stîkالنطق
/ˈsām ˈaz ˈstək/ /ˈseɪm ˈæz ˈstɪk/
Resimler
السابق
المفضلات