Tom has gone into hiding.
- Tom saklanmaya gitti.
Tom thought he'd found the perfect hiding place.
- Tom mükemmel bir saklanma yeri bulduğunu düşündü.
We don't have to hide.
- Saklanmak zorunda değiliz.
You don't have to hide.
- Saklanmak zorunda değilsin.
The actor has a hideaway in Colorado.
- Aktör Colarado'da bir saklanma yerine sahip.
It took us a week to locate their hideaway.
- Onların saklanma yerini saptamak bir haftamızı aldı.
She can never keep a secret.
- O, asla sır saklayamaz.
He is capable of keeping a secret when he wants to.
- O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.
The boy hid behind the door.
- Çocuk, kapının arkasına saklandı.
Please hide the blueberry jam where Takako can't see it.
- Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
Tom was hiding in the mountains.
- Tom dağlarda saklanıyordu.
The suspect was hiding out in the mountains for three weeks.
- Şüpheli üç haftadır dağlarda saklanıyordu.
Please hide the blueberry jam where Takako can't see it.
- Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
I have nothing to hide.
- Saklayacak bir şeyim yok.
Fadil drove the car to an abandoned house and stashed it.
- Fadıl arabayı terk edilmiş bir eve kadar sürdü ve oraya sakladı.
Sami stashed the marijuana in a motel room.
- Sami marihuanayı bir motel odasında sakladı.
Tom needed somewhere safe to hide out.
- Tom'un saklanmak için güvenli bir yere ihtiyacı vardı.
Quick, turn off the lamp, I want to hide in the darkness.
- Çabuk, lambayı söndür, karanlıkta saklanmak istiyorum.