Neden bu kadar öfkelisin?
- Why are you so angry?
Öfkeli isen tartışma ve tok isen yemek yeme.
- Don't argue when you are angry and don't eat when you are full.
O, doğal olarak çok kızmıştı.
- He was naturally very angry.
O, kendisine kızmıştı.
- He was angry with himself.
Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.
- Tom ran as fast as he could to escape from the angry bear.
Kızgınsan ona kadar; çok kızgınsan yüze kadar say.
- When angry, count ten; when very angry, a hundred.
Nadiren kızgın ya da sinirli olur.
- He seldom gets angry or irritated.
Tom sinirli ve öfkeli görünüyor.
- Tom seems frustrated and angry.
Oldukça hiddetli görünüyorsun.
- You look pretty angry.
Bir zil sesi tarafından uyandırıldım.
- I was roused by the sound of a bell.
Çığlık beni uykumdan uyandırdı.
- The cry roused me from my sleep.
Slogan, insanları canlandırmak için tasarlandı.
- The slogan was designed to rouse the people.