O benim en sevdiğim deyiş.
- That's my favorite saying.
Japoncada benzer bir deyişiniz var mı?
- Do you have a similar saying in Japanese?
Paranın mutluluğu satın alamayacağını söylemeye gerek yok.
- It goes without saying that money cannot buy happiness.
Sigara içmenin sağlık için zararlı olduğunu söylemeye gerek yok.
- It goes without saying that smoking is bad for the health.
Jack, Mary'nin Tom'u kendi elleriyle öldürmesini istedi ama Mary henüz hazır olmadığını söyleyerek itiraz etti.
- Jack wanted Mary to kill Tom with her own hands, but Mary objected saying she was not ready yet.
Öyle bir şey söyleyerek beni terletiyorsun.
- You are making me sweat saying a thing like that.
Müvekkilim başka bir söz söylemiyor.
- My client isn't saying another word.
Atasözünde dendiği gibi; söz gümüşse, sükut altındır.
- As the saying goes: Speech is silver, silence is gold.
Ben onun öyle söyleyişini hatırlıyorum.
- I recollect his saying so.
Söylediğinin anlamı yok.
- What you are saying does not make sense.
O, annesinin öldüğünü söyleyen bir telgraf aldı.
- He received a telegram saying that his mother had died.
Bu atasözü aniden popüler oldu.
- This saying suddenly became popular.
Bu atasözü bir gecede popüler oldu.
- This saying became popular overnight.
En sevdiğin özdeyiş nedir?
- What's your favorite saying?