Mary yaralı dizini tedavi etti.
- Mary treated her wounded knee.
Yaralı asker güçlükle yürüyebiliyordu.
- The wounded soldier could hardly walk.
Yaralılar bir ambulansla taşındılar.
- The wounded were transported with an ambulance.
Yaralılar iyileşiyorlar.
- The wounded are getting better.
Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
- The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
Asker bacağından yaralandı.
- The soldier was wounded in the leg.
Her iki tarafta da binlercesi yaralanmıştı.
- Many thousands on both sides had been wounded.
Sanki bir kurşunla yaralanmış gibi düştü.
- He fell as if wounded by a bullet.
Asker bacağından yaralandı.
- The soldier was wounded in the leg.
Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
- Thousands were killed or wounded.