yaralan

listen to the pronunciation of yaralan
التركية - الإنجليزية
{f} wounding
{f} wounded

Many Union soldiers were killed or wounded. - Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı.

Thousands were killed or wounded. - Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı

{f} galling
{f} galled
yarala
gall
yarala
{f} hurting

I didn't tell him the truth because I was afraid of hurting his feelings. - Ona gerçekleri söylemedim çünkü duygularını yaralamaktan korktum.

yarala
{f} injured

The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured. - Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.

A number of tourists were injured in the accident. - Kazada çok sayıda turist yaralandı.

yarala
injure

A number of tourists were injured in the accident. - Kazada çok sayıda turist yaralandı.

The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured. - Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.

yarala
{f} gashed
yarala
{f} hurt

Fortunately, no one was hurt. - Allahtan, kimse yaralanmadı.

Nobody else got hurt. - Başka hiç kimse yaralanmadı.

yarala
{f} gash
yarala
{f} wound

The soldier was wounded in the leg and couldn't move. - Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.

Many soldiers suffered terrible wounds in the battle. - Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.

yarala
wounded

The soldier was wounded in the leg and couldn't move. - Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.

The soldier was wounded in the leg. - Asker bacağından yaralandı.

yaralan
المفضلات