otelci

listen to the pronunciation of otelci
التركية - الإنجليزية
hotel-keeper
(Turizm) hotelman
landlord
(Latin) caupo
hotelier
hotel-keeper, hotelier
hotelkeeper, hotelier
hotel keeper
innkeeper
boniface
otel
hotel

This is the biggest hotel in this city. - O bu şehirdeki en büyük oteldir.

Please get me hotel security. - Lütfen beni otel güvenliğine götürün.

otel
inn

That inn is 5,000 yen a night, meals excluded. - O otel, yemek hariç gecelik 5000 yendir.

otel
public
otel
hostel

At nightfall, a group of twenty-nine came into that hostelry. - Akşam karanlığında, yirmi dokuz kişilik bir grup o otele geldi.

otel
(Latin) caupona
otel
public house
otel
hostelry

At nightfall, a group of twenty-nine came into that hostelry. - Akşam karanlığında, yirmi dokuz kişilik bir grup o otele geldi.

otel
padrone
التركية - التركية
Otel sahibi kimse
Otel işleten kimse
otel
Arthur Hailey 'in tanınmış bir romanı
otel
Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence gibi türlü hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme
otel
Yolcu ve turistlere geceleme, yemek, eğlence gibi türlü hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme: "Beyoğlu civarında bir otelde yatmıştım."- S. F. Abasıyanık
otelci
المفضلات