التركية - الإنجليزية
تعريف otel في التركية الإنجليزية القاموس.
- hotel
This is a three-star hotel; three hundred dollars a night.
-Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.
I'd like a hotel reservation.
-Bir otel rezervasyonu istiyorum.
- inn
That inn is 5,000 yen a night, meals excluded.
-O otel, yemek hariç gecelik 5000 yendir.
- public
- hostel
At nightfall, a group of twenty-nine came into that hostelry.
-Akşam karanlığında, yirmi dokuz kişilik bir grup o otele geldi.
- (Latin) caupona
- public house
- hostelry
At nightfall, a group of twenty-nine came into that hostelry.
-Akşam karanlığında, yirmi dokuz kişilik bir grup o otele geldi.
- padrone
- otel oda hizmetçisi
- housekeeper
- otel -temizlikçi
- (Turizm) cleaning lady
- otel ayakkabı boyacısı
- boots
- otel işleten kimse
- (Turizm) publican
- otel işletme
- hotel management
- otel müşterisi
- guest
- otel sahibi
- (Turizm) hotelier
- otel sahibi
- hotelkeeper
- otel uşağı
- call boy
- otel yöneticisi
- (Turizm) hotelier
- otel ücreti
- (Turizm) hotel price
- otel ücreti
- (Turizm) hotel fee
- otel ayakkabı boyacısı
- boot
- otel bakımı
- hotel housekeeping
- otel buradan uzak mı
- Is the hotel far from here
- otel bölgesi
- hotel area
- otel dedektifi
- hotel detective
- otel garsonu
- bell-boy
- otel görevlisi
- hotel desk clerk
- otel hizmetlisi
- callboy
- otel holü
- lounge hall
- otel işletmeciliği
- hotel management
- otel işletmeciliği okulu
- hotel management school
- otel işletmecisi
- hotel keeper
- otel işletmecisi
- hotelier
- otel işletmek
- manage a hotel
- otel işletmek
- run a hotel
- otel kapı görevlisi
- hall porter
- otel kat hizmetleri
- hotel housekeeping
- otel müdavimi
- (Turizm) habitué
- otel müdürü
- manager of a hotel
- otel pazarlama birliği
- (Turizm) hma
- otel rezervasyon tipleri
- (Turizm) types of reservations
- otel sahibi olmak
- hotelkeep
- otel temizlik departmanı
- housekeeping department
- otel temizlik ve bakımı
- housekeeping
During the weekends, she does housekeeping as a second job.
-Hafta sonlarında o, ikinci bir iş olarak otel temizlik ve bakımı yapar.
- otel yönetimi
- hotel management
- otel çamaşırhanesi
- (Turizm) hotel laundry
- otel çamaşırı
- guest laundry
- otel ön büro personeli
- hotel front desk personnel
- suit otel
- (Turizm) suite hotel
- otel yöneticisi
- hotel manager
- 5 yıldızlı otel
- 5-star hotel
- 5 yıldızlı otel
- five-star hotel
- butik otel
- Boutique hotel
- oteller
- Hotels
- turizm ve otel işletmeciliği
- Tourism and hotel administration
- başka bir otel tavsiye eder misiniz
- Can you recommend another hotel
- bulaşıkçılık (otel)
- stewardship
- burada bir otel odası rezervasyonu yapabilir miyim
- Can I reserve a hotel room here
- en yakın otel nerede
- Where is the nearest hotel
- içkisiz otel
- temperance hotel
- termal otel hotel situated
- at a hot spring
- ucuz otel
- flophouse
- ucuz ve pis otel
- flea bag
- yakında başka bir otel var mı
- Is there another hotel nearby
- yarı yoldaki otel
- half way house
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف otel في التركية التركية القاموس.
- Arthur Hailey 'in tanınmış bir romanı
- Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence gibi türlü hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme
- Yolcu ve turistlere geceleme, yemek, eğlence gibi türlü hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme: "Beyoğlu civarında bir otelde yatmıştım."- S. F. Abasıyanık
- otel faresi
- Otel, motel gibi kuruluşlarda hırsızlık yapan kimse
- butik otel
- Yapısal özelliği, mimari tasarımı, tefriş, dekorasyon ve kullanım malzemesi yönünden özgünlük arz eden, işletme ve servis yönünden üstün standart ve yüksek kalitede, deneyimli veya konusunda eğitimli personel ile kişiye özel hizmet verilen ve aşağıda belirtilen nitelikleri taşıyan en az 10 odalı otellerdir
- apart otel
- Müşterilerin kendi yeme ve içme ihtiyacını karşılayabilmek için gerekli malzemeler ile donatılmış bağımsız apartman veya villa tipinde inşa edilmiş ancak otel gibi işletilen konaklama tesisi
المصطلحات ذات الصلة
otel
الواصلة
o·telالنطق
Resimler
السابق
المفضلات