Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
- One, three, and five are odd numbers.
Tek bir taşla iki kuş öldür.
- Kill two birds with one stone.
Dustin Moskovitz, Yahudi bir girişimcidir. O, Facebook'un kurucularından biridir.
- Dustin Moskovitz is a Jewish entrepreneur. He is one of the co-founders of Facebook.
Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Birisi o birahanede fazla müzik dinlemez.
- One won’t hear much music in that pub.
Hiç kimse beni anlamıyor.
- No one understands me.
Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- No one wants to listen to my opinions.
Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
- My bag is too old. I must buy a new one.
Ben bir araba istiyorum, ama bir tane satın almak için hiç param yok.
- I want a car, but I have no money to buy one.
Onun için sadece siz değil aynı zamanda ben de sorumluyum.
- You are not the only one responsible for it, I am too.
Biz bu konuda hepimiz aynı fikirdeyiz.
- We are all one on that point.
Onların her birine bin yen verdim.
- I gave them one thousand yen each.
Onların her biri o filmi izlemeye gitti.
- Every one of them went to see that movie.
Körlerin ülkesinde, tek gözlü adam kraldır.
- In the country of the blind, the one-eyed man is king.
Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
- There were two people in it, one of her girl students and a young man.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for man, one giant leap for mankind.