الإنجليزية - التركية
تعريف one who defends in law, combat في الإنجليزية التركية القاموس.
- defendant
- {i} davalı
Davalının uyuşturucu bağımlılığı öyküsü yoktur.
-The defendant has no history of drug abuse.
Davalı, milletvekilinin silahını kaptığında ve yargıcı vurduğunda yargılanmak üzereydi.
-The defendant was about to stand trial when he grabbed the deputy's gun and shot the judge.
- defendant
- sanık
Sanık suçu kabul etti.
-The defendant pleaded guilty.
Hiçbir sanık suçlu bulunmadı.
-Neither defendant was found guilty.
- defendant
- müdafi
- defendant
- maznun
- defendant
- {i} zanlı
- defendant
- müddeialeyh
- defendant
- i., huk. davalı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف one who defends in law, combat في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {n} defendant
one who defends in law, combat
الواصلة
one who defends in law, com·batالنطق
Resimler
المفضلات