تعريف one of them في الإنجليزية التركية القاموس.
- onlardan biri
Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz.
-Tom doesn't like being around children because he's always afraid of catching a cold from one of them.
Onlardan biri bir casus.
-One of them is a spy.
- birisi
Karının seçimlerine hiç gülme, çünkü sonuçta sen de onlardan birisin.
-Don't ever laugh at your wife's choices, because after all you're one of them.
Sen onlardan birisin, değil mi?
-You're one of them, aren't you?
- biri
İlimizde birçok yetenekli insan var, ama Tom bunlardan biri değildir.
-There are many talented people in our city, but Tom isn't one of them.
Güneşin etrafında dönen dokuz gezegen vardır,Dünya onlardan biridir.
-There are nine planets travelling around the sun, the earth being one of them.
- one of us
- içimizden biri
- one of you
- Sizden birisi
one of you wants to ask other a personal question.
المصطلحات ذات الصلة
تعريف one of them في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- one of us
- one of our own, accepted, popular, belonging
المصطلحات ذات الصلة
التركية النطق
hwʌn ıv dhımالنطق
علم أصول الكلمات
[ 'w&n ] (adjective.) before 12th century. Middle English on, an, from Old English An; akin to Old High German ein one, Latin unus , Sanskrit eka.Resimler
فيديوهات
... One of them was changing your diet to more vegetable-based, ...
... hand-painted those suckers, every one of them. ...