التركية - الإنجليزية
تعريف nakletme في التركية الإنجليزية القاموس.
- transporting
- transplantation
- transferring
- recitation
- communication
- mobilization
- transmission
- shipping
- (Ticaret) carrying
- (Kimya) transplant
- portage
- forwarding
- transference
- transportation
- transferral
- recital
- conduction
- nakletmek
- transfer
I have to transfer schools.
-Okulları nakletmek zorundayım.
- nakletmek
- transplant
- nakletmek
- {f} carry
- nakletmek
- to recount, tell
- nakletmek
- recount
- nakletmek
- {f} freight
- nakletmek
- tell
- nakletmek
- narrate
- nakletmek
- turn
- nakletmek
- run
- naklet
- {f} transport
Sami transported his furniture to Cairo.
-Sami mobilyalarını Kahire'ye nakletti.
- naklet
- {f} conveying
- naklet
- {f} carry forward
- nakletmek
- communicate
- nakletmek
- carry over
- nakletmek
- convey
- nakletmek
- {i} carry forward
- nakletmek
- {f} transport
- nakletmek
- graft
- naklet
- conveyed
- nakletmek
- ship
- nakletmek
- to transfer (someone) to (a new post)
- nakletmek
- remove
- nakletmek
- bring forward
- nakletmek
- (hesap) carry forward
- nakletmek
- to move to (another place)
- nakletmek
- route
- nakletmek
- implant
- nakletmek
- to transport, to convey, to carry; to transfer; to conduct; to narrate, to tell; to commentate (on sth); (organ) to transplant
- nakletmek
- to transport (to); to transfer, convey, or move (to)
- nakletmek
- relate
- nakletmek
- report
- nakletmek
- conduct
- nakletmek
- boat
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف nakletme في التركية التركية القاموس.
- Nakletmek işi
- (Osmanlı Dönemi) TENAKKUL
- Nakletmek
- (Osmanlı Dönemi) NAKS
- nakletmek
- Anlatmak, aktarmak: "Olanı biteni, olduğu gibi bir bir nakledeyim de yüreğiniz rahat etsin."- S. M. Alus
- nakletmek
- Nakil işini yapmak, bir yerden başka bir yere geçirmek, iletmek
- nakletmek
- Nakil işini yapmak, bir yerden başka bir yere geçirmek, iletmek: "İkisi de koluna girerek hastayı otomobile naklettiler."- P. Safa
- nakletmek
- Anlatmak, aktarmak