الإنجليزية - التركية
تعريف manner; style; mode; logical form; musical style; manner of action or being في الإنجليزية التركية القاموس.
- mood
- atmosfer
- mood
- haleti ruhiye
- mood
- mizaç
- mood
- (Pisikoloji, Ruhbilim) duygudurum
- mood
- huysuzluk
- mood
- aksilik
- mood
- kip
- mood
- hava
Öğretmenimizin havası yerinde.
-Our teacher is in a good mood.
Tom konuşmak için havasında görünmüyor.
-Tom seems to be in no mood to talk.
- mood
- (Psikoloji, Ruhbilim) Duygudurum, duygusal durum, ruh hali, halet-i ruhiyye
- mood
- bir önermede esaslar ile neticeler arasındaki bağlantı
- mood
- mood,ruh durumu
- mood
- i., dilb. kip
- mood
- (Tıp) Huy, mizaç, meşrep
- mood
- hal
O kötü bir ruh hali içinde.
-She is in a bad mood.
O kötü bir ruh hali içinde, bu onun için nadirdi.
-He was in a bad mood, which was rare for him.
- mood
- {i} çoğ. terslik, huysuzluk, karamsarlık
- mood
- kip/aksilik/hava
- mood
- {i} ruhsal durum, haleti ruhiye
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف manner; style; mode; logical form; musical style; manner of action or being في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- mood
manner; style; mode; logical form; musical style; manner of action or being
الواصلة
manner; style; mode; lo·gi·cal form; mu·si·cal style; man·ner of ac·tion or be·ingالنطق
Resimler
المفضلات