kumsal

listen to the pronunciation of kumsal
التركية - الإنجليزية
beach

Let's walk on the beach after dinner. - Akşam yemeğinden sonra kumsalda yürüyelim.

I just want to sit on the beach and relax for a week. - Sadece kumsalda oturup bir hafta boyunca gevşemek istiyorum.

(isim) Sandy beach

Several children are playing on the sandy beach. - Birkaç çocuk kumsalda oynuyor.

The whole Baltic coast of Poland is made up of sandy beaches. - Polonya'nın bütün Baltık kıyıları kumsallardan oluşur.

sandbank
sandy seashore
beach, sands
plage
sand

The whole Baltic coast of Poland is made up of sandy beaches. - Polonya'nın bütün Baltık kıyıları kumsallardan oluşur.

Several children are playing on the sandy beach. - Birkaç çocuk kumsalda oynuyor.

strand
flat
sands
shallow
sandy

The whole Baltic coast of Poland is made up of sandy beaches. - Polonya'nın bütün Baltık kıyıları kumsallardan oluşur.

Several children are playing on the sandy beach. - Birkaç çocuk kumsalda oynuyor.

kumsal arabası
dune buggy
kumsal partisi
clambake
kumsal sığlık-topuk
(Askeri) sand bank
kumsal taşlık mı kum mu
Is the beach pebbly or sandy
kum tepecikli kumsal
spit
besleyici kumsal
(Askeri) feeder beach
dengeli kumsal
(Askeri) stable beach
rüzgâraltı kumsal
lee shore
sivri uçlu kumsal yapı
(Askeri) gilant cusp
yapay kumsal
(Askeri) artificial beach
çamlık kumsal
pine barren
التركية - التركية
Kumlu
Su kıyılarında oluşan kumlu yer, plaj
Su kıyılarında oluşan kumlu yer, plaj: "Kumsal boyunca deli gibi koşuyorlardı."- S. F. Abasıyanık
kumbaşı
KUMLUK
kumsal
المفضلات