التركية - الإنجليزية
تعريف kumlu في التركية الإنجليزية القاموس.
- sandy
Mary has sandy blonde hair.
-Mary'nin kumlu sarı saçları vardır.
Tom sat down next to Mary on the sandy beach.
-Tom kumlu plajda Mary'nin yanına oturdu.
- speckled
- sanded
- sabuline
- gritty
- sabulous
- (cloth) covered with woven dots, dotted
- sandy, arenaceous; speckled
- grainy
- arenaceous
- (Tıp) saburral
- (Tıp) tophaceous
- kumlu gibi
- gritty
- kumlu göktaşı
- (Madencilik) chondrite
- kumlu kil
- (Jeoloji,Teknik) sandy clay
- kumlu kireçtaşı
- sandy limestone
- kumlu plaj
- (Askeri) sandy beach
- kumlu toprak
- Sandy soil
- kumlu arazi
- (Askeri) dune country
- kumlu bir şekilde
- grittily
- kumlu cam
- ground glass
- kumlu harç
- puddle
- kumlu kalker
- sand limestone
- kumlu kireç tuğlası
- (İnşaat) sand-lime brick
- kumlu kıyı
- (Askeri) sandy coast
- kumlu marn
- sandy marl
- kumlu muşamba
- sanded bitumen felt
- kumlu olma
- grittiness
- kumlu ruberoit
- sanded bitumen felt
- kumlu sahil
- sandy coast
- kumlu sahil yolu
- dene
- kumlu silt
- (Jeoloji) sandy silt
- kumlu taştan kap
- stoneware
- kumlu toprak
- (Jeoloji) sandy earth
- kumlu topraklar
- (Tarım) sandy grounds
- kumlu topraklar
- (Tarım) sand soils
- kumlu ve kireçli sıva
- stucco work
- kumlu zemin
- (Jeoloji) sandy ground
- kumlu zemin
- sand ground
- kumlu zemin
- sand sail
- kumlu zemin
- (Çevre) sandy soil
- kumlu çakıl
- (Jeoloji,Teknik) sandy gravel
- kumlu çakıl
- sand gravel
- kumlu çakıllı çökeltiler
- sandy-gravel deposits
- kumlu şeyi
- (Jeoloji) sandy shale
- killi ve kumlu balçık
- loess
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kumlu في التركية التركية القاموس.
- Çok ufak ve sık benekli
- İçinde kum bulunan
- kumsal