koca

listen to the pronunciation of koca
التركية - الإنجليزية
husband

She hated her husband. - O, kocasından nefret etti.

She hated her husband. - Kocasından nefret etti.

massive
enormous

She lives alone in a house of enormous dimensions. - Kocaman bir evde yalnız yaşıyor.

He has enormous fingers. - Onun kocaman parmakları vardır.

huge

This is the first time I've seen a strawberry this huge. - Böyle kocaman bir çileği ilk defa görüyorum.

I wanted to buy the huge stuffed bear at Ken's store, but it was not for sale. - Ken'in dükkanındaki kocaman içi doldurulmuş ayıyı almak istedim ama satılık değildi.

gargantuan
man

The priest pronounced them man and wife. - Rahip onları koca ve karı ilan etti.

They became man and wife. - Onlar karı koca oldu.

large

I saw a large snake today. - Bugün kocaman bir yılan gördüm.

The universe is a large school. - Kainat kocaman bir okul.

great

The news that her husband had been killed in an accident was a great shock to her. - Kocasının bir kazada hayatını kaybettiği haberi ona büyük bir şok oldu.

Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband. - Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.

aged
big

The cows looked big and docile. - İnekler kocaman ve uysal görünüyordu.

What is that big building in front of us? - Önümüzdeki bu koca bina nedir?

old

That's just an old wives' tale. - O sadece bir kocakarı masalı.

Mary complained about her husband again - the same old story. - Mary kocası hakkında yine yakındı - aynı eski hikaye.

spouse

A widow is a woman whose spouse has died. - Dul kocası ölmüş bir kadındır.

hubby

Mary's hubby is chubby. - Mary'nin kocası tombul.

My hubby and I used to go mountain climbing together. - Kocam ve ben birlikte dağ tırmanışına giderdik.

fellow
old man
feller
the old man
goodman
consort
boynuzlu koca
cuckold
karı koca
husband and wife
koca göbekli
paunchy
koca göbekli
pot bellied
koca ayak
big foot
koca burunlu
(Argo) honker
koca göbek
potbelly
koca göbek
paunch
koca göbek
pot
koca karı
crone
koca oğlan
bear
koca yemiş
(Botanik, Bitkibilim) arbutus
koca bebek
big baby
koca kafa
Big head
koca aldatmak
cheat one's husband
koca bulmak
find a hubby
koca bulmak
to find a husband
koca bulmak
hook a husband
koca bulmak
to find a hubby
koca dayağı
husband-to-wife violence
koca dayağı
wife beating
koca dayağı
husband violence
koca engerek
(Hayvan Bilim, Zooloji) macrovipera lebetina
koca engerek
(Hayvan Bilim, Zooloji) vipera lebetina
koca eziyeti
(Kanun) legal cruelty
koca gibi
husbandlike
koca göbek
paunch, potbelly, pot
koca göbeklilik
paunchiness
koca kafalı
megacephalic
koca kafalı
hobnailed
koca sesli
full mouthed
koca ve karı
(Kanun) baron and feme
koca zulmü
husband violence
koca öldürme
(Pisikoloji, Ruhbilim) mariticide
karı koca
couple
karı-koca
husband and wife
karı-koca
(Spor) husband-wife
zengin koca avcısı
gold-digger
eş, koca
wife, husband
kara koca
black husbands
karısına karşı çok zâlim olan koca
The husband was very cruel to his wife
ev işlerini yapan koca
househusband
karı koca
man and wife
karı koca gibi yaşamak
shack up with
karı koca gibi yaşamak
to cohabit
karı koca hayatı
married life
kılıbık koca
henpecked husband
kırk yıllık karı koca
(deyim) darby and joan
uyumlu karı-koca
best match
yeni zelanda koca papağanı
kea
zengin koca avcısı kadın
gold digger

My parents don't like my girlfriend. They say that she's a gold digger. - Ebeveynlerim kız arkadaşımı sevmiyor. Onlar onun bir zengin koca avcısı kadın olduğunu söylüyor.

التركية - التركية
Bir kadının eşi, zevç: "Koca işinden çıktıktan sonra, borç boğazı aştı."- R. N. Güntekin
Büyük, ulu
Büyük, geniş: "Elinde koca bir paketle döndü."- M. Ş. Esendal
Bir kadının eşi, zevç
Yaşlı, ihtiyar
Büyük, geniş
Yüksek
Kocaman, iri
er
efendi
(Osmanlı Dönemi) GANEC
ağa
aşir
erkek
gübür
abuşka
(Hukuk) ZEVC
koca bebek
Yaşından daha küçük davranışlar gösteren (kimse)
koca koca
Büyük büyük
koca koca
Büyük, iri parçalı
koca kuşluk
Öğleye yakın zaman
koca yemiş
Fundagillerden, 3-6 m yükseklikte, çiçekleri beyaz veya pembe, kışın yapraklarını dökmeyen, odunu sert olduğundan kolay işlenemeyen ve kömür yapımında kullanılan bir ağaççık (Arbutus uneda)
koca yemiş
Bu ağacın 1-2 cm çapında, kırmızı renkli meyvesi
Kocalar
(Osmanlı Dönemi) EZVAC
kara koca
Saçı ağarmamış yaşlı kimse
karı koca
Birbirleriyle evlenmiş kadın ve erkek
koca
المفضلات