Uzun boylu olmak harika olmalı. Öyle mi düşünüyorsun? Gerçekten o kadar harika değil. Kafanı tavana çarpmaya devam edersin.
 - It must be great to be tall. Do you think so? It's not really that great. You keep bumping your head on the ceiling.
Ben şeylere çarpmaya devam ediyorum.
 - I keep bumping into things.
Onlar birbirleriyle çarpıştılar.
 - They bumped against each other.
Kamyon bir arabaya çarptı.
 - The truck bumped into a car.