karamsarlık

listen to the pronunciation of karamsarlık
التركية - الإنجليزية
{i} pessimism
pessimism kötümsürlük, bedbinlik, pesimizm
moods
moodiness
jaundice
slough
mood
karamsar
pessimist

You're pessimistic, aren't you? - Sen karamsarsın, değil mi?

Tom never was pessimistic. - Tom asla karamsar değildi.

karamsar
pessimistic

How can you be so pessimistic? - Nasıl bu kadar karamsar olabiliyorsun?

You're pessimistic, aren't you? - Siz karamsarsınız, değil mi?

karamsar
dejected
karamsar
depressed

He's depressed about the result. - O sonuç hakkında karamsar.

His pessimism depressed those around him. - Onun karamsarlığı etrafındakilerin moralini bozdu.

karamsar
downbeat
karamsar
heavy-hearted
karamsar
down in the mouth
karamsar
mouth
karamsar
pained
karamsar
jaundiced
karamsar
pessimistic, pessimist, downbeat
karamsar
somber
karamsar
low
karamsar
sombre
karamsar
heavy hearted
karamsar
pessimistic; pessimist kötümser, bedbin, pesimist
karamsar
pain
karamsar
moody

I think Tom is moody. - Tom'un karamsar olduğunu düşünüyorum.

Everyone is entitled to be moody once in a while. - Herkes ara sıra karamsar olma hakkına sahiptir.

التركية - التركية
Kötümserlik, meyusiyet, bedbinlik, pesimizm
Kötümserlik: "İnsanlara yakışan, bu karamsarlığa boyun eğmek değil, dünyanın tazeliğine gönlünü açık tutmaktır."- S. Birsel
pesimizm
karamsar
Kötümser, bedbin, meyus, pesimist
karamsarlık
المفضلات