I went camping with my family.
- Ben ailemle birlikte kampa gittim.
I went camping last summer.
- Geçen yaz kampa gittim.
My father suggested that we go camping.
- Babam bizim kampa gitmemizi önerdi.
Will Tom be allowed to go camping with the other children?
- Tom'a diğer çocuklarla birlikte kampa gitmesine izin verilecek mi?
Tom is used to cooking on a campfire.
- Tom kamp ateşinde yemek pişirmeye alışkındır.
Tom was singing with the children sitting around the campfire.
- Tom kamp ateşinin etrafında oturan çocuklarla birlikte şarkı söylüyordu.
You probably wouldn't like going camping with me. You're wrong. In fact, I think I'd like that very much.
- Büyük olasılıkla benimle birlikte kamp yapmaya gitmek istemezsin. Yanılıyorsun. Aslında, onu çok fazla sevdiğimi düşünüyorum.
My father suggested that we should go camping.
- Babam kamp yapmaya gitmemizi önerdi.
With both mind and body in their best condition, let's look forward to the newcomers' training camp.
- Onların en iyi durumdaki hem zeka hem de vücutları ile, yeni gelenlerin eğitim kampını dört gözle bekleyelim.
I ran away from the training camp.
- Eğitim kampından kaçtım.
Sami was at a fisherman's campground.
- Sami bir balıkçının kamp yerindeydi.
This is a nice-looking campground.
- Burası güzel görünümlü bir kamp alanı.
This is a nice-looking campground.
- Burası güzel görünümlü bir kamp alanı.
The campsite isn't accessible by road.
- Kamp bölgesi karayoluyla ulaşılabilir değil.
This is a good place to camp.
- Burası kamp kurmak için iyi bir yerdir.
This looks like a good spot to set up camp.
- Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.
One of Tom's favorite things to do is camping.
- Tom'un en sevdiği şeylerden biri kamp yapmaktır.
Camping is impossible where there is no water.
- Su olmayan bir yerde kamp yapmak imkansızdır.
Tom returned to the campsite.
- Tom kamp yerine döndü.
The campsite was totally deserted.
- Kamp yeri tamamen terk edilmişti.
There are three campgrounds in this area.
- Bu alanda üç tane kamp yeri var.
Sami was at a fisherman's campground.
- Sami bir balıkçının kamp yerindeydi.