Laughter is the best medicine.
- Kahkaha en iyi ilaçtır.
Hearing the joke, he burst into laughter.
- Fıkrayı duyduğunda, kahkahaya boğuldu.
I couldn't help laughing out.
- Elimde olmadan kahkahayla güldüm.
I couldn't help laughing out.
- Kahkahayla gülmek elimde değildi.
I'm so busy laughing and crying every day I don't have time to study.
- Her gün kahkaha atmakla ve ağlamakla çok meşgulüm bu yüzden ders çalışmak için zamanım yok.
The crowd erupted into laughter.
- Kalabalık kahkahalara boğuldu.
The boy was not humiliated by the laughter of his classmates.
- Çocuk, sınıf arkadaşlarının kahkahalarından gocunmadı.