الإنجليزية - التركية
تعريف indicates comprehension on the part of the speaker. في الإنجليزية التركية القاموس.
- understood
- anlaşılan
Müzik tüm insanlar tarafından anlaşılan bir dildir.
-Music is a language understood by all humans.
- understood
- (Dilbilim) örtük
- understood
- anlaşılmak
O kolayca anlaşılmak için yeterince açık konuşur.
-She speaks clearly enough to be easily understood.
Anlaşılmak için bir yerli konuşucu gibi ses çıkarmana gerek yok.
-You don't need to sound like a native speaker to be understood.
- understood
- {f} anla
Sadece birkaç kişi beni anladı.
-Only a few people understood me.
Ancak Japonya hâlâ diğer ülkeler tarafından yeterince anlaşılamamıştır, ve Japonlar, aynı şekilde, yabancıları anlamayı zor bulmuştur.
-Yet Japan is still not sufficiently understood by other countries, and the Japanese, likewise, find foreigners difficult to understand.
- understood
- kabul edilmiş
- understood
- söylenmeden anlaşılan
- understood
- f., bak. understand. s. söylenilmeden anlaşılan, farzedilen
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف indicates comprehension on the part of the speaker. في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- understood
indicates comprehension on the part of the speaker.
الواصلة
indicates com·pre·hen·sion on the part of the Spea·kerResimler
السابق
المفضلات