heer

listen to the pronunciation of heer
الإنجليزية - التركية

تعريف heer في الإنجليزية التركية القاموس.

Hair
{i} saç

Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi. - It's high time you had a haircut.

Koyu kahverengi saçları vardı. - He had dark brown hair.

Hair
{i} tüy

Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum! - I'm scared of big, black, hairy tarantulas!

Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var. - He has unsightly hairs growing out of his ears.

Hair
{i} kıl

Çorbamda bir kıl var. - There's a hair in my soup.

Tom'un kıllı kolları yok. - Tom doesn't have hairy arms.

Hair
{i} saçlar

Saçlarım Jane'inkinden daha uzun. - My hair is longer than Jane's is.

Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır. - Piotr has black hair but Lech has blond hair.

الإنجليزية - الإنجليزية
A yarn measure of six hundred yards or &frac1x24; of a spindle
Hair