The earth can satisfy our needs but not our greed.
- Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.
Greed makes people do strange things.
- Hırs insanlara tuhaf şeyler yaptırır.
She is very intelligent and passionate.
- O çok zeki ve hırslı.
Mary is very passionate about her work.
- Mary işi hakkında çok hırslı.
Mary wanted to marry a man with ambition.
- Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.
Ambition drove him to murder.
- Hırs onu cinayete sürükledi.
Tom is an avid fisherman.
- Tom hırslı bir balıkçı.
Tom is an avid art collector.
- Tom hırslı bir sanat kolleksiyoncusu.