growing, maturing; undergoing development

listen to the pronunciation of growing, maturing; undergoing development
الإنجليزية - التركية

تعريف growing, maturing; undergoing development في الإنجليزية التركية القاموس.

developing
{s} gelişen

Newton İngiliz parası taklitçiliğini önlemek için gelişen tekniklerde etkiliydi. - Newton was instrumental in developing techniques to prevent counterfeiting of the English money.

developing
{s} gelişmekte olan

Aç insanların % 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşar. - 98% of hungry people live in developing countries.

Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti. - Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries.

developing
{f} geliştir

Android uygulaması geliştiriyorum. - I'm developing an Android application.

Yeni malzemelerin geliştirilmesi ile uğraşmaktadır. - He is engaged in developing new materials.

developing
{s} ilerleyen
developing
gelişerek
developing
geliştirme

Onun çalışmaları bilimsel araştırmayı geliştirmeye çok katkıda bulundu. - Her studies contributed greatly to developing scientific research.

Turizmi büyük çapta geliştirme umutlarımız vardı. - We had hopes of developing tourism on a big scale.

developing
inkişaf
developing
developman
developing
{i} gelişmekte o

Çoğu gelişmekte olan ülkelerde kentsel nüfus çok hızlı artıyor. - The urban population in most developing countries is increasing very fast.

Hindistan gelişmekte olan bir ülkedir. - India is a developing country.

developing
{f} geliştir: prep.gelişerek
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} developing
growing, maturing; undergoing development
المفضلات