girmiş

listen to the pronunciation of girmiş
التركية - الإنجليزية
entered

As soon as I entered the class, the students began asking me questions. - Tam sınıfa girmiştim ki, öğrenciler bana sorular sormaya başladılar.

The email address you entered is already in use. - Girmiş olduğunuz e-posta adresi zaten kullanımda.

Past tense and past participle of to enter
gir
come in

She beckoned me to come in. - O bana içeri girmem için işaret etti.

We didn't hear you come in. - İçeri girdiğini duymadım.

birbirine girmiş
kinky
gir
(Bilgisayar) sign in
gir
(Bilgisayar) retype
gir
incur
gir
got into

Would you mind telling me how you got into my office? - Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin?

I can't believe that you actually got into Harvard. - Harvard'a gerçekten girdiğine inanamıyorum.

gir
get into

Does Tom get into the city very often? - Tom çok sık şehre girer mi?

Tom tried to get into the locked room. - Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.

gir
fallen under
gir
{f} enter

For our children to be safe, please do not enter adult sites. - Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.

One hundred and fifty people entered the marathon race. - Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.

gir
gone into
gir
fell under
gir
fall under
gir
go into

Let's not go into details. - Ayrıntıya girmeyelim.

The system will go into operation in a short time. - Sistem kısa bir süre içinde hizmete girecek.

gir
went into
birbirine girmiş
in mesh
insan şekline girmiş
incarnate

You are the devil incarnate. - Sen şeytanın insan şekline girmiş halisin.

kramp girmiş
cramped
savaş düzenine girmiş
embattled
yeni girmiş kimse
neophyte
çıkmaza girmiş
bogged down
çıkmaza girmiş
deadlocked
التركية - التركية

تعريف girmiş في التركية التركية القاموس.

GÎR
(Osmanlı Dönemi) f. (Giriften) "Tutmak, yakalamak" mastarının emir köküdür. Türkçedeki: yapan, tutan, tutucu, dağılan, yayılan gibi mânalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir
girmiş
المفضلات