girdap

listen to the pronunciation of girdap
التركية - الإنجليزية
swirl
eddy
vortex
whirlpool

It has a big whirlpool and a strong current. - Büyük bir girdap ve güçlü bir akıntı vardı.

gulf
vortex, maelstrom (a state of affairs)
suck
purl
whirlpool, eddy
twist
a dangerous place
(Meteoroloji) rotor
whirling water
(Askeri) vorticity
gyre
wake
vortices
tide rip
maelstrom
rip
swirling around
turbulance
girdap gibi dönen
vortical
girdap gibi dönmek
swirl
girdap gibi kaynama
gurgitation
büyük girdap
(norveç) maelstrom
geride kalan girdap
(Havacılık) cast off vortex
yatay girdap
(Askeri) horizontal vortex
التركية - التركية
1. Suların dönerek çukurlaştığı yer.2. Tehlikeli yer; mühlike; tehlikeli yer ve zaman
Tehlikeli yer veya durum
Tehlikeli yer veya durum: "Biz, aksiyonu olmayan teorilerin girdaplarında boğulmuşuzdur."- A. İlhan
Anafor
Bir engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, burgaç, anafor
Bir engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, burgaç
burgaç
girdap
المفضلات