geleit

listen to the pronunciation of geleit
ألمانية - التركية
الإنجليزية - التركية

تعريف geleit في الإنجليزية التركية القاموس.

convoy
{i} konvoy

Ordu kamyonları konvoyu yolu kapatıyordu. - The convoy of army trucks was blocking the road.

accompaniment
Refâkat
accompaniment
{i} refakât
accompaniment
vokal
accompaniment
eşlik eden
accompaniment
eşlik
convoy
(korumak amacıyla) eşlik etmek
accompaniment
{i} akompaniman
accompaniment
{i} to -e eşlik eden şey: It's a nice accompaniment to the roast. Rostoyla beraber güzel
accompaniment
refakat eden şey
accompaniment
{i} müz. eşlik
convoy
{i} koruma
convoy
{f} korumak
convoy
{i} eşlik
convoy
{i} kafile
convoy
{i} katar
convoy
(Askeri) KONVOY: l. Toplanıp birlikte hareket etmek üzere tertiplenmiş genellikle harp gemileri ve/veya uçakların refakatinde bulunan bir miktar ticaret gemisi veya yardımcı gemi ya da her ikisinden oluşan gemi kafilesi veya harp gemisi refakatinde tek bir ticari gemi veya yardımcı gemi. 2. Bir koruma söz konusu olmaksızın, kontrollü ve muntazam hareketi temin maksadıyla tertiplenmiş bir araç grubu. Ayrıca bak. "coastal convoy", "evacuation convoy", "ocean convoy"
convoy
{f} refakât etmek
ألمانية - الإنجليزية
convoy
accompaniment
escort
freies Geleit
safe conduct
im Geleit
under convoy
sicheres Geleit
safe conduct