التركية - الإنجليزية
تعريف gözetmen في التركية الإنجليزية القاموس.
- overseer
- cin. supervisor
- supervisor
I want to see your supervisor.
-Gözetmenini görmek istiyorum.
Tom is an administrative supervisor.
-Tom idari bir gözetmen.
- supervisor (in a school)
- super
Tom has been made a supervisor.
-Tom bir gözetmen yapılmıştır.
You deserve to be supervisor.
-Sen gözetmen olmayı hak ediyorsun.
- supervisor mubassır
- observer
- (Bilgisayar) spy
- invigilator
التركية - التركية
تعريف gözetmen في التركية التركية القاموس.
- Gözcü
- Film çalışmalarında yapımcı adına filmin sanat, teknik ve para yönünü düzenleyen kimse
- Okullarda öğrenciler arasında düzeni sağlamakla görevli kimse, mubassır