She is working as a volunteer interpreter at the international conference.
- Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor.
She devoted herself to the volunteer activity.
- O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
This was totally voluntary.
- Bu tamamen gönüllüydü.
That organization depends on voluntary contributions.
- Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
I'm pretty sure Tom's willing to help us.
- Tom'un bize yardım etmek için gönüllü olduğundan oldukça eminim.
Tom is willing to try anything.
- Tom bir şey denemek için gönüllü.
Tom did it voluntarily.
- Tom onu gönüllü olarak yaptı.
Did Tom sign that confession voluntarily?
- Tom bu itirafı gönüllü olarak imzaladı mı?
Please accept my humble apologies.
- Lütfen alçak gönüllü özrümü kabul et.
The humble man is getting along with his neighbors.
- Alçak gönüllü adam komşuları ile iyi geçiniyor.
The institution advertised on TV for volunteers.
- Kurum gönüllüler için televizyonda ilan verdi.
They are in need of volunteers.
- Onların gönüllülere ihtiyacı var.
Güzel çehreli müsteşar bey, nazır beyin kapıcısından daha alçak gönüllü idi.- Ö. Seyfettin.