furkan

listen to the pronunciation of furkan
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Kur'an-ı Kerim
(Osmanlı Dönemi) Hak ile bâtılı birbirinden ayıran. İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı farkedip ayıran
(Osmanlı Dönemi) Kur'an-ı Kerim'in 25. suresinin ismi.(Furkan; ayırmak, ayırd etmek mânalarından masdardır. Ekseriyetle fark ma'kulâtta, tefrik mahsusatta kullanılır. Sonra furkan, fârık veya mefruk mânasına da gelir. Bu suretle mühim davaları hall ü fasleden kat'i bürhanlara, mu'cizelere furkan ıtlak olunur. Bu mâna ile Kur'an-ı Kerim'in bir ismi de "El-Furkan'dır. E.T.)
(Osmanlı Dönemi) Hak ile batılı, iyi ve kötüyü; hayır ve şerri bir birinden ayıran ve farkettiren Kur'ân
Hak ile bâtılı birbirinden ayıran
Furkan 10
(Kuran) Dilerse sana, bunlardan daha iyi olan, içlerinden ırmaklar akan cennetler verebilen ve köşkler kurabilen Allah yücelerin yücesidir
Furkan 11
(Kuran) Zaten onlar, kıyamet saatini de yalanladılar. O saaatin geleceğini yalanlayanlara çılgın alevli bir ateş hazırlamışızdır
Furkan 12
(Kuran) Bu ateş, onlara uzak bir yerden gözükünce, onun kaynamasını ve uğultusunu işitirler
Furkan 13
(Kuran) Elleri boyunlarına bağlanarak, dar bir yerden atıldıkları zaman, orada, yok olup gitmeyi isterler
Furkan 14
(Kuran) Bir kere yok olmayı değil, birçok defa yok olmayı isteyin denir
Furkan 15
(Kuran) De ki: "Bu mu iyidir, yoksa Allah'a karşı gelmekten sakınanlara mükafat ve gidilecek yer olarak söz verilen ebedi cennet mi daha iyidir?
Furkan 16
(Kuran) Temelli kalacakları cennette diledikleri şeyleri bulurlar. Bu, Rabbinin yerine getirilmesi istenen bir vadidir
Furkan 17
(Kuran) O gün Rabbin onları ve Allah'ı bırakıp da taptıkları şeyleri toplar ve: "Bu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa kendi kendilerine mi yoldan saptılar? der
Furkan 18
(Kuran) Onlar: "Haşa; Seni bırakıp başka dostlar edinmek bize yaraşmaz; fakat Sen onlara ve babalarına nimetler verdin de sonunda Seni anmayı unuttular ve helaki hak eden bir millet oldular" derler
Furkan 19
(Kuran) Söylediklerinizde sizi yalancı çıkardılar, artık kendinizden azabı çeviremez, yardım da göremezsiniz. Zulmedenlerinize büyük bir azap tattıracağız denir
Furkan 20
(Kuran) Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de, şüphesiz, yemek yerler, sokaklarda gezerlerdi. Ey insanlar! Sabreder misiniz diye sizi birbirinizle sınarız. Rabbin her şeyi görür. *
Furkan 21
(Kuran) Bizimle karşılaşmayı ummayanlar: "Bize ya melekler indirilmeli, ya da Rabbimiz'i görmeliyiz" derler. And olsun ki kendi kendilerine büyüklenmişler, azgınlıkta pek ileri gitmişlerdir
Furkan 22
(Kuran) Melekleri gördükleri gün, işte o gün, suçlulara iyi haber yoktur. Melekler: "İyi haber size yasaktır, yasak!" derler
Furkan 23
(Kuran) Yaptıkları her işi ele alır, onu toz duman ederiz
Furkan 24
(Kuran) O gün, cennetliklerin kalacağı yer çok iyi, dinlenecekleri yer çok güzeldir
Furkan 25
(Kuran) O gün, gök beyaz bulutlar halinde parçalanacak ve melekler bölük bölük indirilecektir
Furkan 26
(Kuran) O gün gerçek hükümdarlık Rahman'ındır. İnkarcılar için yaman bir gündür
Furkan 3
(Kuran) Kafirler, O'nu bırakıp, birşey yaratamayan, bilakis kendileri yaratılmış olan, kendilerine ne zarar ve ne de fayda verebilen; öldürmeye, diriltmeye ve ölümden sonra tekrar canlandırmaya güçleri yetmeyen tanrılar edindiler
Furkan 30
(Kuran) Peygamber: "Ey Rabbim! Doğrusu milletim bu Kuran'ı terketmişti" der
Furkan 31
(Kuran) Her peygamber için, böylece suçlulardan bir düşman ortaya koyarız. Doğruyu gösterici ve yardımcı olarak, Rabbin yeter
Furkan 32
(Kuran) İnkar edenler: "Kuran ona bir defada indirilmeliydi" derler. Oysa Biz onu böylece senin kalbine yerleştirmek için azar azar indirir ve onu ağır ağır okuruz
Furkan 33
(Kuran) Sana bir misal vermezler ki, Biz onun gerçeğini ve en iyi anlaşılanını sana vermemiş olalım
Furkan 34
(Kuran) Cehennemde yüzü koyun toplanacak olanlar, işte onların yerleri en kötü ve yolları da en sapıktır. *
Furkan 35
(Kuran) And olsun ki Musa'ya Kitap verdik, kardeşi Harun'u da kendisine vezir yaptık
Furkan 36
(Kuran) Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin dedik. Sonunda o milleti yerle bir ettik
Furkan 37
(Kuran) Nuh milletini de, peygamberleri yalanladıkları zaman suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret kıldık. Zalimlere can yakıcı azap hazırlamışızdır
Furkan 38
(Kuran) Ad, Semud milletleri ile Ress'lileri ve bunların arasında birçok nesilleri de yerle bir ettik
Furkan 39
(Kuran) Her birine misaller vermiştik ama, dinlemedikleri için hepsini kırdık geçirdik
Furkan 4
(Kuran) İnkar edenler: "Bu Kuran uydurmadır, ona başka bir topluluk yardım etmiştir" diyerek haksız ve asılsız bir söz uydurdular
Furkan 40
(Kuran) Bu putperestler and olsun ki, bela yağmuruna tutulmuş olan kasabaya uğramışlardı. Onu görmediler mi? Hayır: Tekrar dirilmeyi ummuyorlardı
Furkan 41
(Kuran) Seni gördükleri zaman, "Allah'ın gönderdiği elçi bu mudur?" diye alaya almaktan başka birşey yapmazlar
Furkan 42
(Kuran) Tanrılarımız üzerinde direnmeseydik, doğrusu neredeyse bizi onlardan uzaklaştıracaktı" derler. Azabı gördükleri zaman, kimin yolunun sapık olduğunu bileceklerdir
Furkan 43
(Kuran) Hevesini kendine tanrı edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?
Furkan 44
(Kuran) Yoksa çoklarının söz dinlediklerini veya aklettiklerini mi sanırsın? Onlar şüphesiz davarlar gibidir, belki daha da sapık yolludurlar. *
Furkan 47
(Kuran) Size geceyi örtü, uykuyu rahatlık kılan, gündüzü çalışma zamanı yapan Allah'tır
Furkan 5
(Kuran) Kuran öncekilerin masallarıdır; başkalarına yazdırıp sabah akşam kendisine okunmaktadır dediler
Furkan 50
(Kuran) And olsun ki öğüt almaları için ülkeler arasında yer yer türlü türlü yağmur yağdırmışızdır. Buna rağmen insanların çoğu nankörlükte direnmiştir
Furkan 51
(Kuran) Dileseydik, her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik
Furkan 52
(Kuran) Sen, inkarcılara uyma, onlara karşı olanca gücünle savaş
Furkan 53
(Kuran) Birinin suyu tatlı ve kolay içimli, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da, karışmalarına engel olan bir sınır koyan Allah'tır
Furkan 54
(Kuran) İnsanı sudan yaratarak, ona soy sop veren O'dur. Rabbin herşeye Kadir'dir
Furkan 55
(Kuran) Allah'ı bırakıp, kendilerine fayda da zarar da veremeyen şeylere kulluk ederler. İnkar eden, Rabbine karşı gelenin yardımcısıdır
Furkan 56
(Kuran) Biz seni sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik
Furkan 57
(Kuran) De ki: "Ben buna karşı sizden bir ücret değil, ancak, Rabbine doğru bir yol tutmak dileyen kimseler olmanızı istiyorum
Furkan 58
(Kuran) Ölümsüz, diri olan Allah'a güven, O'nu överek tesbih et. Kullarının günahlarından haberdar olarak kendisi yeter
Furkan 59
(Kuran) Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan sonra da arşa hükmeden Rahman'dır. Bunu bir bilene sor
Furkan 6
(Kuran) De ki: "Onu, göklerin ve yerin sırrını bilen indirmiştir. Şüphesiz O, bağışlayandır, merhamet edendir
Furkan 60
(Kuran) [S] Onlara: "Rahman'a secdeye varın" dendiği zaman "Rahman da nedir? Emrettiğine mi secdeye varacağız?" derler. Bu, onların nefretini artırır. *
Furkan 61
(Kuran) Gökte burçlar vareden, orada ışık saçan güneş ve aydınlatan ayı yaratan Allah, yücelerin yücesidir
Furkan 62
(Kuran) İbret almak veya şükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren O'dur
Furkan 63
(Kuran) Rahman kulları yeryüzünde mütevazi yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman onlara güzel ve yumuşak söz söylerler
Furkan 64
(Kuran) Onlar, gecelerini Rableri için kıyama durarak ve secdeye vararak geçirirler
Furkan 67
(Kuran) Onlar, sarfettikleri zaman ne israf ederler ne de cimrilik, ikisi arasında orta bir yol tutarlar
Furkan 68
(Kuran) Onlar, Allah'ın yanında başka tanrı tutup ona yalvarmazlar. Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar. Zina etmezler. Bunları yapan günaha girmiş olur
Furkan 69
(Kuran) Kıyamet günü azabı kat kat olur, orada, alçaltılarak temelli kalır
Furkan 70
(Kuran) Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş işleyenlerin, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve merhamet eder
Furkan 71
(Kuran) Kim tevbe edip yararlı iş işlerse, şüphesiz o, Allah'a gereği gibi yönelmiş olur
Furkan 72
(Kuran) Onlar yalan yere şehadet etmezler; faydasız birşeye rastladıkları zaman yüz çevirip vakarla geçerler
Furkan 73
(Kuran) Kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onlara karşı kör ve sağır davranmazlar
Furkan 74
(Kuran) Onlar: "Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et ve bizi, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder yap" derler
Furkan 75
(Kuran) İşte onlar, sabrettiklerinden ötürü cennetin en yüksek dereceleriyle mükafatlandırılırlar. Orada esenlik ve dirlik dilekleriyle karşılanırlar
Furkan 76
(Kuran) Orada temellidirler. Orası ne güzel bir yer ve ne güzel duraktır!
Furkan 77
(Kuran) De ki: "İbadetiniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" Ey inkarcılar! Yalanladığınız için, azap yakanızı bırakmayacaktır. *
Furkan 9
(Kuran) Sana nasıl misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmışlardır, yol bulamazlar.*