Tom olağanüstü gücü olan bir atlettir.
- Tom is an athlete with extraordinary strength.
iPhone olağanüstü bir cep telefonu.
- The iPhone is an extraordinary cell phone.
Meri olağandışı bir kadın.
- Mary is an extraordinary woman.
Tom olağandışı bir atlamacıdır.
- Tom is an extraordinary jumper.
Ciddi ve sıradışı bir sorunum var.
- I have a serious and extraordinary problem.
Davranışınız çok sıradışı.
- Your behavior is too extraordinary.
Bir şey okumayan bir kişi görülmemiş bir kolaylıkla aldatılabilir.
- A person never reading anything may be fooled with an extraordinary easiness.
... But you were extraordinarily skilled, ...
... REIHAN SALAM: That is an extraordinarily broad question ...