Üzgünüm, ama bu projeye karşıyım.
- Es tut mir leid, aber ich bin gegen dieses Projekt.
Üzgünüm ama ben bu projeye karşıyım.
- Es tut mir leid, aber ich bin gegen dieses Projekt.
Geç kaldığım için üzgünüm.
- I'm sorry about being late.
Üzgünüm, seni seviyorum.
- I'm sorry, I love you.
Affedersiniz ama bu video artık mevcut değil.
- I'm sorry, but it's no longer available.
Affedersiniz fakat söylediğinizi anlamadım.
- I'm sorry, but I didn't catch what you said.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- I am sorry to trouble you.
Ben, sizi bu kadar uzun beklettiğim için üzgünüm.
- I am sorry to have kept you waiting so long.
I'm sorry. I take back my words.
- Es tut mir leid. Ich nehme zurück, was ich gesagt habe.
I'm sorry, I can't stay long.
- Es tut mir leid, ich kann nicht lange bleiben.