drinnen

listen to the pronunciation of drinnen
ألمانية - التركية
içinde
{'drinın} içeride, içinde
(Gramer) içeri
'drinın içeride, içinde
kapalı mekan
الإنجليزية - التركية

تعريف drinnen في الإنجليزية التركية القاموس.

inside
{i} iç taraf

Kapının tam iç tarafında bir köpek buldum. - I found a dog just inside the gate.

indoors
içeri

Biz bütün günü içeride geçirdik. - We spent all day indoors.

Biz içeride kahvaltı ediyoruz. - We are eating breakfast indoors.

inside
içindeki

Evin içindeki herkesi almaya çalışman gerekiyor. - We need to try to get everybody inside the house.

Tom kemanının bir Stradivarius olduğunu düşündü çünkü Stradivarius adı kemanının içindeki etiketteydi. - Tom thought his violin was a Stradivarius because the name Stradivarius was on the label inside his violin.

indoors
ev içinde
inside
içerisinde

Bu kutunun içerisinde bir şey var. - There's something inside this box.

Mağaranın içerisindeki bütün bu insanları alın. - Get all these people inside the cave.

indoors
içeriye
indoors
z. içeride; içeri, içeriye: Stay indoors! İçeride kal! She went indoors. İçeri gitti
indoors
ev içine
indoors
eve

Böyle güzel bir günde kim eve kapatılmak ister? - Who wants to be cooped up indoors on a nice day like this?

indoors
evde

İnsanlara sokaklardaki şiddet nedeniyle evde kalmaları söylendi. - People were told to stay indoors because of the violence in the streets.

Yağmur yağdığı için evde kaldım. - I stayed indoors because it rained.

indoors
kapalı yerde/kapalı yere
inside
gizli

Mary bir pasta içinde ceza evine bir demir testeresi bıçağını gizlice sokmaya çalıştı. - Mary tried to smuggle a hacksaw blade into the prison inside a cake.

inside
kodeste
inside
içeriye/içerde
inside
sayfanın iç kısımlarında