Ben başka herkesten o kadar farklı mıyım?
 - Am I that much different from everyone else?
Tom başka herhangi birinden çok farklı değil.
 - Tom isn't very different from anybody else.
Değişik ülkelerden geliyoruz.
 - We come from different countries.
İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
 - In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
Papua Yeni Gine'de, Papualılar tarafından konuşulan 850 farklı dil vardır.
 - In Papua New Guinea, there are 850 different languages spoken by Papuans.
Senin fikirlerin benimkinden farklı.
 - Your ideas are different from mine.
Senin yaptığından başka türlü yapardım.
 - I would do it in a different way than you did.
Çok sayıda çeşitli kurabiyeler var.
 - There are many different types of cookies.
Birçok astronom çeşitli farklı teknikler kullanarak Hubble sabitini ölçmek için çok çalışıyor.
 - Many astronomers are working hard to measure the Hubble constant using a variety of different techniques.
Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
 - Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say.
Tom diğer çocuklardan her zaman farklıydı.
 - Tom was always different from other children.
Tom ve Mary farklı kapılardan ayrıldı.
 - Tom and Mary left through different doors.
Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.
 - African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.