Ben başka herkesten o kadar farklı mıyım?
 - Am I that much different from everyone else?
İsa su üzerinde mi yürüdü ve onu şaraba mı dönüştürdü? Hayır bu başka bir konu!
 - Did Jesus walk over water and then turn it into wine? No, that's a different story!
Değişiklik olsun diye neden farklı bir şey denemiyorsun?
 - Why not try something different for a change?
Birbiri ardına değişik türde yiyecekler denedi.
 - He tried different kinds of foods one after another.
Bu düşündüğümden farklı.
 - This is different from what I thought.
Papua Yeni Gine'de, Papualılar tarafından konuşulan 850 farklı dil vardır.
 - In Papua New Guinea, there are 850 different languages spoken by Papuans.
Senin yaptığından başka türlü yapardım.
 - I would do it in a different way than you did.
Çeşitli farklı yollardan onun evine gidebilirsin.
 - You can get to her house in a variety of different ways.
Birçok astronom çeşitli farklı teknikler kullanarak Hubble sabitini ölçmek için çok çalışıyor.
 - Many astronomers are working hard to measure the Hubble constant using a variety of different techniques.
O diğer çocuklardan her zaman farklıydı.
 - He was always different from other children.
Tom diğer çocuklardan her zaman farklıydı.
 - Tom was always different from other children.
Zehirli sarmaşık ve zehirli meşe bitkiler arasındaki nasıl ayrım yapacağınızı biliyor musunuz?
 - Do you know how to differentiate between poison ivy and poison oak plants?
Filler üç farklı türe ayrılır.
 - Elephants are divided into three different species.