Bir tablet, tek bir ünitede ekran devresi ve pili olan bir mobil bilgisayardır.
- A tablet is a mobile computer with display, circuitry and battery in a single unit.
Şu kitaplar ekranda görüntülendi.
- Those books were on display in the window.
Şu kitaplar ekranda görüntülendi.
- Those books were on display in the window.
Bu web sayfası görüntülenemiyor.
- This web page can't be displayed.
Yazar kendi kitabında çok yetenek göstermez.
- The author doesn't display much talent in his book.
O oğlan hiç korku göstermedi.
- That boy displayed no fear.
Teşhirdeki mücevherler kayboldu.
- The jewels on display disappeared.
Yeteneklerini sergiledi.
- She displayed her talents.
Yeni kürk mantolar vitrinde sergilendi.
- The new fur coats were displayed in the window.
Benim kameranın görüntüsü bozuk.
- My camera's display is defective.
Şu kitaplar ekranda görüntülendi.
- Those books were on display in the window.
Bu web sayfası görüntülenemiyor.
- This web page can't be displayed.
Şu kitaplar ekranda görüntülendi.
- Those books were on display in the window.
Kutlamalar muhteşem bir havai fişek gösterisi ile sonuçlandı.
- The celebrations culminated in a spectacular fireworks display.
Cevaplar, anlama yetisinin farklı derecelerini gösterir.
- Answers display different degrees of understanding.
O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı.
- He never made a display of his learning.
Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.
- Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
Fotoğrafları çeşitli Avrupa ve Amerika müzelerinde gösterimdedir.
- His pictures are on display in various European and American museums.
The wearie Traueiler, wandring that way, / Therein did often quench his thristy heat, / And then by it his wearie limbes display, / Whiles creeping slomber made him to forget / His former paine .