By law, begging in the street is forbidden.
- Yasaya göre, sokakta dilenmek yasaktır.
It's an American tradition to make a wish on your birthday.
- Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
She wished she had been born twenty years earlier.
- O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
Everybody wished he had been elected governor.
- Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
Tom wished he had a decent job.
- Tom düzgün bir işi olmasını diledi.
She sat next to him wishing she were somewhere else.
- O, başka bir yerde olmayı dileyerek onun yanına oturdu
I named my daughter Nairu wishing her long life.
- Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.
I must beg your pardon.
- Ben sizden özür dilemeliyim.
I am no better than a beggar.
- Bir dilenciden daha iyi değilim.
The man went begging from door to door.
- Adam kapı kapı dilenmeye gitti.
By law, begging in the street is forbidden.
- Yasaya göre, sokakta dilenmek yasaktır.