depicted in words particularly with detail; delineated

listen to the pronunciation of depicted in words particularly with detail; delineated
الإنجليزية - التركية

تعريف depicted in words particularly with detail; delineated في الإنجليزية التركية القاموس.

described
tanımlı

Herkes Leyla'yı bir aziz olarak tanımlıyordu. - Everyone described Layla as a saint.

Sami, Leyla'yı hayli dengesiz biri olarak tanımlıyordu. - Sami described Layla as a someone who was highly volatile.

described
tanımlanmış

Beyaz Rusya, ABD eski dışişleri bakanı Condoleezza Rice tarafından Avrupa'nın kalbinde kalan son gerçek diktatörlük olarak tanımlanmıştır. - Belarus has been described by former US secretary of state Condoleezza Rice as the last remaining true dictatorship in the heart of Europe.

described
{f} tanımla

Tom yeni icadını hem John'a hem de Mary'ye tanımladı. - Tom described his new invention to both John and Mary.

O, kendi deneyimini tanımladı. - He described his own experience.

described
tanımla(mak)
described
tanimla
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} described
depicted in words particularly with detail; delineated
المفضلات