İyi habere mutlu oldular.
- They were delighted at the good news.
Ben başarınızdan mutluluk duyuyorum.
- I am delighted at your success.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
Çin kültürü ile ilgili her zaman hoşnuttum.
- I've always been delighted with the chinese culture.
Tom onu duyduğuna hoşnut olacak.
- Tom will be delighted to hear that.
Tanıştığımıza memnun oldum.
- I'm delighted to make your acquaintance.
Seni gördüğüme memnun oldum.
- I'm delighted to see you.
Tom sevinçle haykırdı.
- Tom cried out with delight.
Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı.
- To my great delight, he won the first prize.
Çok keyifli bir gün geçirdik.
- We've had a most delightful day.
Erkek kardeşim pul koleksiyonundan büyük keyif alır.
- My brother takes great delight in his stamp collection.
Sevinmek, üzülmenin karşıtıdır.
- Delight is the opposite of sorrow.
O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.
- He took delight in talking with friends.
Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi.
- Much to my delight, Mary brought me a music box from Boston as a gift.
... And I hope you're going to be delighted by some of the ...
... URS GASSER: I'm delighted to be here. ...