daumen

ألمانية - التركية

تعريف daumen في ألمانية التركية القاموس.: - {'daumın} r başparmak; r. 'daumın başparmak; [der] başparmak; mil dirseği, eksantrik, kam; başparmak
daumen drücken: thumb basın
der Daumen: başparmaktan
am Daumen lutschen: başparmağını emmek
die Daumen drücken: şans dilemek
jdm die Daumen halten: şans dilemek

الإنجليزية - التركية

تعريف daumen في الإنجليزية التركية القاموس.

thumb

{i} başparmak

Tom başparmak güreş yarışmasını kazandı. - Tom won the thumb-wrestling competition.

O, başparmak ve işaret parmağıyla kelebeği yakaladı. - He grabbed the butterfly with his thumb and index finger.

thumb

baş parmak

Tom, yalnızca baş parmaklarını kullanarak piyanoda bir vals çaldı ve Mary çok etkilendi. - Tom played a waltz on the piano using only his thumbs and Mary was very impressed.

Baş parmak tırnağımı kırdım. - I had my thumbnail torn off.

thumb

{f} through (kitap, dergi v.b.'nin) sayfalarını karıştırmak

thumb

(through ile) (kitaba) göz atıvermek

(deyim) Bkz. keep öne's fingers crossed

thumb

{i} (eldivende) başparmak

thumb

thumb mark başparmakla kirlenmiş yer

thumb

{f} parmağıyla çevirmek (sayfa)

thumb

(Tıp) El başparmağı

thumb

kitap yapraklarını başparmakla tuta tuta eskitmek ve kirletmek

thumb

(isim) başparmak

thumb

thumb index sözlük ve fihrist kenarında harflere göre kesilen parmak yeri

thumb

{f} yıpratmak (kitap)

thumb

eldiven baş parmağı

ألمانية - الإنجليزية

تعريف daumen في ألمانية الإنجليزية القاموس.

thumb

French are better gardeners than Germans: they have green hands whereas their neighbours only have green thumbs. - Franzosen sind bessere Gärtner als Deutsche: Sie haben grüne Hände, wohingegen ihre Nachbarn nur grüne Daumen haben.

I hurt my thumb doing a handspring. - Ich verletzte meinen Daumen bei einem Handstandüberschlag.

thumbs

So are you translating or twiddling your thumbs? - Also, übersetzt du jetzt oder drehst du nur Daumen?

fingers crossed

Daumen drehen