Soğuk bir duş yap ve sonra sıcak bir çay iç!
- Nimm eine kalte Dusche und trinke dann einen heißen Tee!
Önce göçmenler, sonra sen. Sosyal yamyamlığın çözümü tek vücut olmaktır.
- Zuerst die Immigranten, dann du. Unsere Solidarität ist die Antwort auf den sozialen Kannibalismus.
O zamanda televizyon seyrediyordum.
- I was watching TV then.
O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.
- Since then, a great deal of change has occurred in Japan.
O halde, ben sizin bugün gelmeniz gerektiğini düşünüyorum.
- In that case, I think you should come in today.
Ben ona daha sonra söylerim.
- I'll tell him so then.
İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
- If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
Tanrı dünyamızda yoksa, öyleyse Tanrı'yı kendi ellerimle yaratacağım.
- If God doesn't exist in our world, then I will create God with my own hands.
Arkadaşım olmak istiyorsan, öyleyse arkadaşımın arkadaşı da olursun.
- If you want to become my friend, then also become the friend of my friend.
O takdirde, öyle olsun.
- In that case, so be it.
Then there is a problem...
- Dann haben wir ein Problem...
If you see a mistake, then please correct it.
- Wenn du einen Fehler siehst, dann korrigiere ihn bitte.