dakikalar

listen to the pronunciation of dakikalar
التركية - الإنجليزية
moments
sands
dakika
minute

The bus will arrive at the station in fifteen minutes. - Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.

An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what? - İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?

dakika
minutes

Another ten minutes' walk brought us to the shore. - On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.

Stir once every fifteen minutes. - Her on beş dakikada bir kez karıştırın.

dakika
min

An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what? - İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?

Walking from the station to the house takes only five minutes. - İstasyondan yürüyerek eve gitmek sadece beş dakika.

dakika
jiffy
dakika
instant
dakika
punctual
dakika
mınutes
dakika
1.minute
dakika
(Matematik) minute, minute of arc
dakika
mo
التركية - التركية

تعريف dakikalar في التركية التركية القاموس.

DAKİKA
(Osmanlı Dönemi) (C.: Dakaik) Zaman mikyası olarak bir saatin bölündüğü altmış parçadan beheri. Altmış saniyelik zaman
DAKİKA
(Osmanlı Dönemi) Daire dereceleriyle başka ölçülerde her derecenin bölündüğü parçalar ki bunlar da saniyelere ayrılırlar
DAKİKA
(Osmanlı Dönemi) İnce fikir, mülâhaza, nükte
dakika
Bir saatlik zamanın altmışta biri: "On dakika bir mecliste insanların susması korkunç bir şeydir."- S. F. Abasıyanık
dakika
An, zaman: "Bundan sonra sizi her dakika arayacağım."- C. Uçuk
dakika
An, zaman
dakika
Bir saatlik zamanın altmışta biri
dakika
Bir derecenin altmışta biri
dakikalar
المفضلات